|
|
 |
BILDIRCIN AVI Her yeni av sezonu bıldırcın avıyla açılır. Avcılığa yeni başlayanların genelde ilk gittikleri av, bıldırcın avıdır. Diğer avlara nazaran daha kolaydır. Yeterince avlanma olasılığı yüksek olduğu için de zevklidir. Çok az giyim ve teçhizat gereklidir. Av merası; anız tabir edilen tarlalar, kısa otluklar, gündöndü veya diğer sebze türü bitkilerin mevcut olduğu tarla ve bahçelerdir. Ava yeni başlayanlar, bu arazilerde kolayca yürüyebilirler. Bıldırcın, genelde düz uçuşlu bir kuş olduğu için tecrübeli avcılar nadiren boşa atarlar. Ancak, bütün bunlara rağmen bıldırcın avının da kendine göre bazı incelikleri vardır.
TÜFEK Bıldırcın avının tüfeği, avcılığa yeni başlayanlar için, her avda olduğu gibi 12 çaplı bir silahtır. Bu silahın namlu boyu 60-65cm., şokları da 4/4 (silindir/ silindir) veya 2/4 (silindir / yarım silindir) olabilir. FİŞEK Kullanılacak fişekteki saçmalar l0 veya 11 numara olabilir. Bu noktada avcıların sıkça içine düştükleri bir yanlışlık da, bu ava giden avcıların genellikle ellerindeki kötü fişekleri bıldırcın avında kullanmalarıdır. Bu davranış tamamen yanlış olup, avcı etiğine ters düşer. KIYAFET Bıldırcın avı yurdumuzda ağustos ayı ortasında başlar. Bir gömlek, yelek ve fazla kalın olmayan ama diken geçirmeyen bir pantolon ile yüksek konçlu rahat bir spor ayakkabı bu iş için yeterlidir. Giyim konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta üstünüze giyeceğiniz kırmızı bir yelek ve özellikle kırmızı bir şapkadır. En sık av kazaları, özellikle meraların da kalabalık olması nedeniyle bıldırcın avlarında meydana gelmektedir, iyi bir güneş gözlüğü, sizi belki de gözünüze gelebilecek bir saçmadan korur. ( Sürdürülebilir Avcılık İçin Temel Eğitim Kitabı ) İstanbul' da Bıldırcın Avı İstanbul'da bıldırcın avı en çok Rumeli yakasında Bakırköy' ün ilerisinden başlayıp Büyükçekmece' ye kadar uzanan kırlık arazide, özellikle Avcılar, Ambarlı, Beylikdüzü. Hadımköy ve Haramidere' de, Karadeniz kıyısında Karaburun'da, Anadolu yakasında ise Maltepe' den Kartal'a uzanan alanda yapılırdı. İstanbul'da bıldırcın fermacı, yani koklayarak yerini bulduğu avı burnuyla işaret ederek avcıya gösteren av köpekleri yardımıyla, av tüfeği ile avlanıyordu. Karadeniz kıyılarında ise ahali geceleri ateşle veya lamba ışığı ile cezbettikleri bıldırcınları ağlarla yakalardı. Kimi zaman kuşlar çok bitkin düştükleri için elle bile yakalanırdı. Bu şekilde tutulan bıldırcınların bir bölümü İstanbul'a kafeslerle gönderilir, Beyoğlu Balık pazarında canlı canlı satılırdı. Bıldırcın mevsiminde bazı günler hiç kuş olmaz, bazı günler de her adımda bıldırcın kalkardı. Kuşun çok bol olduğu günlere, İstanbul avcıları İtalyanca gün anlamında "giornata'dan curnata derlerdi. İstanbul'da gece şiddetli karayel estiğinde ertesi gün bıldırcın bol olurdu. İstanbul'da bıldırcın avcılarının pîri Sadrazam Koca Reşid Paşanın torunu Veliyeddin Kocareşid'di. Veliyeddin Bey Küçükçekmece ile Büyükçekmece arasında bulunan Yakuplu Köyü yakınındaki çiftliğînde 1889'dan 1934'e kadar her yıl bıldırcın avlamıştı. Bu zaman zarfında bir mevsimde 3,394 kuşla en çok bıldırcını 1893'te vurmuştu. Günlük rekorunu da 404 kuşla aynı yılın 13 Eylülündeki curnatada kırmıştı. Bütün avcılık hayatında vurduğu bıldırcın sayısı ise 49 bindi. İstanbul'da tüfekle bıldırcın avlayanların yanısıra bu kuşu atmaca (Accipiter nisus) ile avlayanlar da vardı. Bütün yırtıcı kuşlarda olduğu gibi atmacanın da dişisi erkeğinden daha iri ve güçlü olduğundan, bu iş için dişi atmaca kullanılırdı. Atmacayla bıldırcın avcılığı 1970'li yıllara kadar Haramidere' de sürüyordu.
ANSİKLOPEDİDEN ALINAN DA ŞU ŞEKİLDEDİR.!!!
Tombul vücutlu, sırtı pas sarısı çizgili, kirli beyaz karınlı bir kuş. Başı koyu kahverengi ve gözlerinin çevresi beyaz halkalıdır. Otlar, tahıl tarlaları ve bodur ağaçlıklı alanlarda gezinerek tohum, kurtçuk ve böceklerle beslenir. Yuvasını çalılıklar altında eştiği bir çukurda yapar. Sarı kahverengi benekli 7-15 yumurta yumurtlar. Yılda 2-3 defa kuluçkaya yattığı olur. Üç haftada yumurtadan çıkan yavrular, hemen analarının peşlerine takılarak kurtçuk ve böcek yemeye başlarlar. Bıldırcın ürkütülünce koşarak, çalılıklar arasında gizlenerek saklanır. Avrupa bıldırcınları eylül-ekim aylarında Afrika’ya göç ederek kışı geçirir. Mayıs, haziranda tekrar Avrupa’ya dönerler. Gece alçaktan uçarak göç ettiklerinden ağ kurularak rahatlıkla yakalanırlar. Eti çok lezzetlidir.
Evcilleştirilen Japonya bıldırcını çiftlikte eti ve yumurtası için kafeslerde beslenir. Amerika ve Avrupa ülkelerinde de yetiştirilmeye başlanmıştır. Bıldırcın yetiştiriciliği Türkiye’de de her geçen gün yaygınlaşmaktadır. 12 haftalık yavrusu yumurtlamaya başlar. Amerikan bıldırcınları Eski Dünya bıldırcınlarından daha iri ve renklidir. Bıldırcınlar avcılar tarafından tüketildiği gibi, tilki, kokarca, gelincik, atmaca, baykuş tarafından da avlanırlar....
Kayan Yazılar
|
|
 |
|
|
|
|